Hiç Ummadığım Bir Anda Kendimi Siktirdim

Otomobilimle bir iş seyahatinden Antalya’ya, konutuma dönüyordum. Perişan bir hava vardı. Yağmurlu ve rüzgarlı. Konutuma yanaşmanın verdiği bir haz vardı içimde, sıcak bir banyonun zevki. Yol kenarında emin bilinmeyen bir silüet el sallıyordu, yavaşlayıp yanında durdum. Genç bir delikanlıydı, bir akrabasını görmek için gelmiş ama bulamamıştı. Saatlerdir de bir araba geçmediği için sırılsıklam olmuştu. Otomobilime aldım ve nereye gideceğini sordum. “Ağabey, Antalya’ya iş aramaya gelmiştim bulamadım, hemşerim de konutta olmadığından ortada kaldım.” dedi. Titriyordu, emin ki çok üşümüştü. Ona, “Bu gece bende kal, yarın bir takatine bakarız.” dedim. O da ezik bir halde, “Yok ağabey, beni sen şehirde bir yere vazgeç yeter.” dediyse de, cebinde parasının dahi olmadığını düşünerek, “Neden ya, ben adam yemem. Sıcak bir banyo al, üstün başın kuRus orospuun, yarın hallederiz!” diye ısrar edince, naçar kabul etti. Konutta yemek olmadığı için yoldan kızarmış tavuk ve salata alarak konuta geldik.

Ben elimdekileri mutfağa vazgeçmeye giderken ona banyonun yerini gösterip hemen soyunup banyo yapmasını söyledim. “Tamam!” diyerek O banyoya girdi, ben mutfağa gittim. Mutfaktaki masaya gıdaları hazırlayıp, banyoya yöneldim, kapıyı vurarak, “Ver kıyafetlerini asayım da kuRus orospuun.” dedim. “Bir dakika.” diyerek bir eliyle önünü kapatırken, öbür eliyle de kıyafetlerini uzattı. Kıyafetleri askıya asıp mutfağa döndüm. Azıcık sonra o da havluya sarınıp geldi yanıma. “Dur, sana bir bornoz vereyim, sana uyacak başka bir giyecek yok bende.” dedim. O da, “Zahmet etme ağabey, kendi kıyafetlerim azıcıktan kurur herhalde.” diyerek belinde havlu ile masaya oturdu. Sportif, adaleli bir bedeni vardı ve güçlü olduğu emin oluyordu.

Yemeği yeyip kalktık, salona geçtik. Ben akşamları bir iki bardak atmayı beğendiğimden, bardan rakı ve çerezleri alıp sehpaya koydum. “Sen de içermisin?” dedim. Mahçup bir ifadeyle, “Olur mu ağabey, sen büyüğümsün!” dedi. Ben de, “Unut bunları aslanım, sen şimdi davetlisin. Haydi bir iki bardak iç!” diyerek, kendime diye doldurduğum bardağı onun önüne koydum ve kendime Yeni bir bardak almak için büfeye gittim. Dönüşte gözüm onun bacak arasındaki o kocaman yarağına takıldı. O kesin farkında dahi değildi havlunun altından sarkan aletinin.

Neyse, ilk bardağı yudumladıktan sonra sohbete başladık. Sohbet uzadıkça bizim genç delikanlı hafiflemeye başlamıştı. Bardaklar birbiri arkasına boşalıyor, bizler daha yakınlaşıyorduk. Bu arada usum kesintisiz onun yarağındaydı. Bu güne kadar erkeklerle seks mevzusunda hiç bir tecrübem yoktu, ama çokta merak ediyordum, nasıl oluyor bu işler diye. Bir de internette okuduğum muhtelif gay öyküleri ve itirafları, beni bu mevzuda iyice meraklandırmış ve arzu eder olmuştum. Fakat sınamak için bu güne kadar hiç fırsat olmamıştı.

Daha ismini dahi öğrenmediğim delikanlıya, “Film izleyelim mi?” diye sorduğumda, “Olur, izleyelim ağabey.” dedi ama dili geziyordu. “Tamam.” diyerek parolalı kGötçülardan birini açtım. Yarı erotik bir film vardı. Benim için hiç te çekici olmayan bu film, onun dikkatini sürüklemiş, merakla izliyordu. Sanıyorum ki o bu filmi porno olarak idrak etmiş ve merakla adamın karıyı ne zaman sikeceğini bekliyordu. Ben boşalan bardağımı doldurup ona da sordum, “Bir tane daha alırmısın?” diye. “Doldur ağabey!” dedi. O anda, “Yaa, daha ismini dahi öğrenmiyorum. Ben Kemal.” dedim. O da, “Murat!” dedi. Bardakları, “İftihara” diye kaldırıp yarıladık. Murat iyice rahatlamıştı. Film ve rakı onu iyice sarmış ve etrafa ısınmıştı.

Saat gece yarısı olunca, ona, “Murat, ben uyuyorum, gerçi yarın Pazar, ama ben çok bitkinim. İstersen sen otur izle, uykun gelince yandaki odada yatak hazır, orada uyursun. Tamam mı?” dedim. “Tamam Kemal ağabey.” diyerek ayağa kalkmak isterken havlu belinden düşüverdi. Alkolün ve Filmin tesiriyle basmakalıp sertleşmiş olan kalın ve kocaman yarağı önümde duruyordu. Murat birden utanarak eğilip havluyu almaya çalışırken, “Murat, sendekinden bende de var, vazgeç utanmayı, boş ver!” dedim. O Yeniden de çabucak havluyu alıp beline sardı.

Ben odama gittim, ama içimde bir ilginçlik vardı. Bu gece, içimde daha evvelden hiç olmadığı kadar çok, sikilmek isteği vardı. Yarım saat kadar yatakta döndükten sonra uyuyamıyacağımı kavrayarak, su içme mazeretiyle odamdan çıktım. Birde ne göreyim? Murat havluyu tamamen atmış, gözleri kaymış bir biçimde 31 sürüklüyordu. Benim yanına geldiğimi dahi fark etmedi. Yarağı taş gibi olmuş, damarları patlayacak kadar şişmişti. Ucundan akan akışkanı taşaklarına kadar inmişti. Bir süre ona izledim öylece, ama benimki de ayaklanmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra Murat gözlerini açıp beni görünce gülmeye başladı, emin kisarhoş olmuştu ve hiç bir şeye aldırmıyordu. Bana, “Herif sikemedi karıyı Kemal ağabey!” dedi. Peltek peltek konuşuyordu, ama bir yandan da hali hazırda eliyle yarağını sıvazlamaya devam ediyordu.

Ben de bütün karşısında durmuş, pijamamın üzerinden benimkini sıvazlıyordum. Sonra yanına oturdum. Filmbitmek üzereydi, usuma konutta olan bir porno film CD’si geldi. Kalkıp CD’yi yerleştirdim ve kumandadan Videoyu açıp Play düğmesine bastım. Murat ne olduğunu kavrayamamış bana bakıyordu. Ona, “O film bitti, şimdi Yenisi başlıyor.” dedim. Kalkıp salonun lambalarını söndürdüm. Filmin ilk kısmında bir tecavüz sahnesi vardı. Üç adam bir bayana tecavüz ediyordu. Murat’ın hareketleri ve gözleri iyice kaymış, emin ki sızacak gidişata gelmişti. Ama Yeniden de gözünü filmden ayıramıyordu. Mutfaktan birkaç tane peçete getirerek uzattım ona, “Al peçeteleri Murat, boşal da rahatla. Hem ben de göreyim, zati iyice azdım!” dedim. “Tamam. Kemal ağabey, istersen gel birlikte boşalalım, biz köyde öyle yapardık!” dedi ve yanına gelmemi işaret etti.

Oturdum yanına, baldırlarımız birbirine dokunuyordu. Bir ara ona şaka ile karmaşık, “Seninki basmakalıp büyük ve kalınmış Murat!” dedim. “Yok ağabey yaa, daha ne yaraklar var, benimkine beş basar!” diyerek güldü. Ben pijamamı sıyırma mazereti ile elimi onun yarağına değdirdim. Pijamayı ayaklarımdan çıkartırken sanki düşmüş numarası yaparak onun kucağına oturuverdim. O koca yarak şimdi bütün göt deliğimin ağzındaydı ve coşkudan titremeye başlamıştım. “Pardon!” diyerek kalktım. Murat da heyecanlanmış olmalı ki, “Hasarı yok ağabey!” diyerek benim baldırımı okşamaya başladı. Eli yavaş yavaş ileriye doğru kaydı ve benimkini okşamaya başladı. Ben de bundan cesaret alarak onunkine yapışıp okşamaya başladım. “Bütün köydeki gibi! Aynen böyle birbirimize 31 sürüklerdik, çok da hoş oluyor Kemal ağabey!” diyerek, bacaklarımı açmam için eliyle itiyordu. Ben azıcık daha alta kayarak bacaklarımı iyice açtım. Murat şimdi hem sikimi hem taşaklarımı okşuyor, arada sırada da göt deliğime parmak atıyordu.

Birden elimde olmayarak, “Daha aşırısını istiyormusun?” dedim. “Ya sen?” dedi. “Öğrenmem ki, ilk defa olacak benimki!” diye yanıt verdim. “Herşeyin ilki unutulmaz Kemal ağabey. Ben de unutamıyorum o ilki, beni ilk defa köyde düzdüler!” dedi. Artık arada hiç bir mani yoktu, ikimiz de aynı şeyleri isteyen, biri tecrübeli, biri de acemi olan iki erkektik. Ben yavaşca kayarak Murat’in önünde diz çöktüm ve o kocaman aletini iki avucumun içine alarak okşamaya, başına öpücük kondurmaya başladım. O da benim sırtımı ve başımı okşuyordu. Sonra birden onun o kocaman ve kalın yarağını ağzımda buldum. Neredeyse ta bademciklerime kadar uzanmasına karşın, hepsi ağzıma sığmıyordu, daha bir kısmı dışardaydı.

Ayağa kalkıp onun elini yakaladım ve “Haydi gel, ne olacaksa bu gece olmalı!” diyerek, yatak odama gittik. O sırtüstü uzandı, ben de onun yanına tersine uzanarak yarağını emmeye başladım. O da evvel benimkini azıcık okşadıktan sonra ağzına alıp emmeye başladı. Birer sefer birbirimizin ağzına boşalmıştık, ama ne o, nede ben, bir damlasını dahi dışarı akıtmamıştık. Benimki inmişti, ama Murat’ınki hali hazırda kazık gibiydi. Muratbeni önünde domaltıp, belimden anlayarak kendisine sürüklemiş ve o kocaman yarağını göt deliğimi yaslamıştı. Hafifçe bastırmasına karşın çok acı vermişti ama coşkuyu acıdan daha fazlaydı. Sonra yarağını göt deliğimin kenarlarına sürterek akan akışkanıyla iyice nemlendirdi. Şimdi belimden daha sıkı yakalamış ve başını Yeniden göt deliğimi yaslamıştı.

Benim coşkum doruk noktaya çıkmış soluk alışlarım artmış ve kesik kesik olmuştu. Kendi kendime Bu gece, neticeyi her ne olursa olsun, bunu tatmalıyım! diye düşünürken, birden gözlerimde yıldızlar uçuşmaya başladı, derin bir acıyla göt deliğimin içinin dolduğunu ve sıcak sıcak bir şeylerin baldırlarıma akmaya başladığını hissettim. Murat, “Tamam girdim ağabey, kıpırdama, acımasın. Azıcık sonra bir şey kalmaz!” dedi. Belki 10, belki 20 saniye sonra, Murat içimde yavaş yavaş gidip gelmeye başladı, bir yandan da bana 31 sürüklüyordu. Acı ve zevk ile Murat’ın güçlü kolları arasında ben delirmiş gibi sona yanaşıyordum ki, Murat da titreyerek üzerime kapandı ve tüm belini götümün içine boşalttı.

Banyoya gidip arınıldık, hertarafımız kan içinde kalmıştı. Ben çarşafı değiştirdikten sonra, yatakta sarmaş gez uyuyorduk. Ben, “Bir kere daha yaparmısın, ilkini acıdan kavrayamadım!” dedim. “Tamam canım, yaparım. Şimdilik ben senin kocanım, azıcık sonra da sen benim kocam olacaksın, değil mi?” dedi, “Tamam!” dedim. Murat göt deliğimi yalamaya ve sikimle oynamaya başlamıştı. Ben Yeniden önünde domalmış olduğum için ona bir şey yapamıyordum. Dili göt deliğimin içine giriyor ve tarifi olanaksız bir zevk veriyordu. Azıcık sonra, “Gel, 69 olalım!” diyerek pozisyon değiştirdik. Şimdi ikimiz de birbirimizi yalıyor, dilimizle göt deliklerimize masaj yapıyorduk.

Ben yine içimde istiyordum, “Hadi Murat, koy dibine kadar ve uzun uzun sik beni!” dedim. Murat kalkarak beni sırtüstü yatırdı. Bacaklarımı omzuna alıp, eliyle yakaladığı yarağını götümü yasladı ve olanca gücüyle bastırıp, içime, ta dibine kadar koydu yarağını. Ve evvelleri yavaş yavaş daha sonra süratli süratli gidip gelmeye başladı. Götümün içinde tren geziyordu sanki ve o yarak ta gırtlağıma kadar sabretmiş gibi geliyordu bana. Ben ellerimle onu okşarken, o da bana 31 sürüklüyor ve “Bana da vazgeç, hepsini akıtma!” diyordu. Bu sefer, dakikalar geçmesine karşın Murat orgazm olmuyor, uzatıyordu ve uzadıkça da ben deliriyordum. Onbeş dakika kadar süren sikişmemizin sonunda, Murat, “Ne göt varmış sende ağabey!” diye diye, titreyerek içime boşaldı, ve kalkıp banyoya arınılmaya gitti. Benim ise yerimden kımıldayacak halim kalmamıştı.

Banyodan gelip yanıma uzandı. Ben Yeniden Murat’ın o kocaman yarağını ağzıma alarak emmeye başladım. Çok güzelime gitmişti. Ben onu emerken o hareketsiz bir biçimde uyuyordu. “Yattın mı?” dedim, “Yok ağabey, daracık ve sert götün beni tamamladı. Ama unutma, bu sefer gizeme sende!” dedi. O gece sabaha kadar seviştik, bazen o beni, bazen de ben onu sikerek. Murat’la dostluğumuz, aralıklarla da olsa, hali hazırda devam ediyor.